2 Şubat 2011 Çarşamba

İSTEK PARÇA

Ya dönerse benden sonra kırdığın kalp?
Ne dersin benden sonrakinin sonrasına kalbin çarparken?
Ne dersin bir gün kalbin çarpmadığında kalbinin asıl sahibine?
Kalbin cizgili bir kas…
Ve senden habersiz çalışmakta…
Sen…
Bilinçli aşık…
Bilinçsiz bir aşka düştün işte…
Bütün dünya sana karşı…
Ne dersin?
Ne denir ki “ne dense boş” tan bAŞKa?
İliklerine kadar işlesin isterisin ilkellik…
İlk el, onunki olsun istersin
Ve lanet edersin, elini bu kadar hoyratça uçurduğun için…
Başkalarının ellerine…
Zira, ne yaşarsan yaşa,
Ondan başka herkes EL değil midir artık?
Kalbi sana çarpmayan, en yakının olduğu zaman…
Kalbini ona çarpa çarpa parçalamak istersin…
Yapamazsın…
Yerinde bulamazsın…
Kalbin sende değildir artık…
Ve
Hiçbir şey gelmez elinden…
Bir EL e sarılıp ağlamaktan başka…
Göğüs kafesindeki bir boşluk, attığın her adımın içinde yankımasına yarar…
Artık hayatta kalmanın iki yolu vardır senin için…
Bu andan sonra, ya bir ömür sürecek kadar kısa bir “ah” çıkar ağzından…
Ya da nefes almanı sağlayacak tek şey yalanlardır…
Hiç duymadığın bir şarkıyla hayatına girenler,
Artık asla sende atmayacak olan kalbi,
Kusursuz bir yetenekle çalanlardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder